11 Kasım 2008 Salı
7 Kasım 2008 Cuma
6 Kasım 2008 Perşembe
yürek dayanmıyor artık
bu kararan o mavi ışıklı göktür
içimde büyüyen karanlık
sonsuz yeşil bir göldür
karanlığın dolduğu o derin yara
gidersen bir daha uğrama bana
o kapıyı açan hep başkası olacak
sen o kapıya her geldiğinde
gelen sen değil hep bir başka sen olacak
bu sararan o kara çizgili yaşamdan başka bir şey değil
ömürler türküsü biti-bittiyor
üstümde bitmemiş yası kuşların
neşe değil bu uzayan yas töreni
siyah beyaz bir fotoğrafta neşeli değil
sadece güzel
derin ve sonsuz beyazlıkta iyilik
gelirsen bir daha gitme benden
zamanla yalnız beden değil yiten
içimde büyüyen karanlık
yürek dayanmıyor artık
Ayfer Feriha Nujen
bu kararan o mavi ışıklı göktür
içimde büyüyen karanlık
sonsuz yeşil bir göldür
karanlığın dolduğu o derin yara
gidersen bir daha uğrama bana
o kapıyı açan hep başkası olacak
sen o kapıya her geldiğinde
gelen sen değil hep bir başka sen olacak
bu sararan o kara çizgili yaşamdan başka bir şey değil
ömürler türküsü biti-bittiyor
üstümde bitmemiş yası kuşların
neşe değil bu uzayan yas töreni
siyah beyaz bir fotoğrafta neşeli değil
sadece güzel
derin ve sonsuz beyazlıkta iyilik
gelirsen bir daha gitme benden
zamanla yalnız beden değil yiten
içimde büyüyen karanlık
yürek dayanmıyor artık
Ayfer Feriha Nujen
yalnız hayat kısalan
ne gök böyle görkemli olan ne de ölüm
bir yana uçurum düşüyor bir yana sesim
kime dokunsam büyüyen acı
ölen çocukluğum oluyor
büyüyen bir şey daha var ama
yaradan başka bir şey değil
şimdi ne desem de yalan
her şey uzuyor yalnız hayat kısalan
yetmiyor bir şey bir başka şeye
ölüm de ucuz artık
ömürler nehirlerden daha hızlı akıyor
Ayfer Feriha Nujen
bir yana uçurum düşüyor bir yana sesim
kime dokunsam büyüyen acı
ölen çocukluğum oluyor
büyüyen bir şey daha var ama
yaradan başka bir şey değil
şimdi ne desem de yalan
her şey uzuyor yalnız hayat kısalan
yetmiyor bir şey bir başka şeye
ölüm de ucuz artık
ömürler nehirlerden daha hızlı akıyor
Ayfer Feriha Nujen
ölümle örtünmüş cesedi
kısa soluklarımızın ezgisiyle
yas tuttu ölümüne
lav kuyuları gibi seslendi
zamanı yırtan şen kahkahasıyla
en derine
sözden duruk görünürdü böyle
sözden eski bir ağlatıydı belkide
nice susmalardan geçmiş yolu
ölümle örtünmüş cesedi
huzurla seyrediyordu
telaşla kaybolan çocukluğunu
toprağa bakanlara görünüyordu yüzü
kıyısında nicenin beklerken
biliyordu çok daha önceden
anlamayacaktı kimse onu
yaklaşan yaşamın insan kıldığı
milyonlarca yabancı
susmayı ezberliyordu içinden
unutmayı ve kapanmayı
yaradan önce
ölümle örtünmüş cesedi
çok sesli barok dönemi
hep tekrar ederdi
yitirmeyin çocukluğunuzu!
Ayfer Feriha Nujen
yas tuttu ölümüne
lav kuyuları gibi seslendi
zamanı yırtan şen kahkahasıyla
en derine
sözden duruk görünürdü böyle
sözden eski bir ağlatıydı belkide
nice susmalardan geçmiş yolu
ölümle örtünmüş cesedi
huzurla seyrediyordu
telaşla kaybolan çocukluğunu
toprağa bakanlara görünüyordu yüzü
kıyısında nicenin beklerken
biliyordu çok daha önceden
anlamayacaktı kimse onu
yaklaşan yaşamın insan kıldığı
milyonlarca yabancı
susmayı ezberliyordu içinden
unutmayı ve kapanmayı
yaradan önce
ölümle örtünmüş cesedi
çok sesli barok dönemi
hep tekrar ederdi
yitirmeyin çocukluğunuzu!
Ayfer Feriha Nujen
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)